ZEKİ MÜREN Müze Evi (Bodrum)
ZEKİ MÜREN Müze Evi (Bodrum)
Türkiye’de herkes tarafından kabul edilen, Türk Sanat
Müziğini gelmiş, geçmiş en büyük sanatçısı olarak kabul edilen Zeki MÜREN, Bursa’da doğmuş ve daha
sonra müziğe olan kabiliyeti ile dikkatleri üzerine çekmiş, düzgün ve temiz
kullandığı Türkçesi ve müzikteki ses vurgularını yerli yerinde kullanmasıyla
kısa sürede müzik dünyasına girmiş, 1980 yılında sonra hastalığından dolayı
doktorlarının tavsiyesi üzerine sahnelerden uzaklaşıp ve Bodrum’da ki evinde
dinlenmeye çekilmişti,
1996 yılında adına düzenlenen bir için İzmir’de
rahatsızlanarak hayata vefat etti, mirasının büyük bölümünü Mehmetçik Vakfına
ve Eğitim Vakfına bırakmıştır.
Kendisini sahnede birkaç kez görme imkanı bulmuştum. Bodrum’da
ki evinin müze haline getirildiğini öğrenmiştim, bir vesileyle Bodrum’a
gittiğimde onun evinin gezmek için kendime fırsat yarattım ve bundan da büyük
zevk aldım. Evde dolaşırken insan kendi büyük sanatçıyla sanki beraber
yaşıyormuş gibi hissediyor veya bana öyle geldi.
Evinin içinde bir yer döşemesi
Oturma Gurupları
Genellikle yemek yediği masa
Mutfağından bir köşe![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMXRiQ09RSwCRjDmjZVLEaBJ3CwVL9ttbcn7BAuDkawFgH055jolNJ6dnqjPxnJvkp7Q0yWWz9ivJFg785SebkQrsz61ope5hK9-Xx4fmPO9K2QW4aW6fTDR5epLg3bF2cM4PR5RiL4C2C/s1600/14.jpg)
Diplomaları, aile fotoğrafları
ve sahnede çekilmiş fotoğraflar
Diploması
Annesi ve Babası
sahnede kullandığı takıları
Kullandığı müzik aletleri
ve sahne kıyafetleri sergileniyor.
Takıları ve Elbiselerin dizaynini kendisi yapmıştır.
Ayrıca ev içinde
kullandığı bir çok eşyada ziyaretçilerin görmeleri için sergilenmekte. Bahçede
büyük bir heykeli ve çok sevdiği aracıda oradaydı. Heykelinin önünde Eşimle beraber
Şayet “Türk Müziği” seviyorsanız, Bodrum’a
giderseniz kendinize bir zaman ayarlayarak bu müze evi mutlaka ziyaret etmenizi
tavsiye ederim.
ZEKİ MÜREN 'in HAYATI Zeki Müren (d. 6 Aralık 1931, Bursa
– ö. 24 Eylül 1996, İzmir), Türk Sanat Müziği sanatçısı. Bursa’da başladığı orta öğrenimini İstanbul’da
Boğaziçi Lisesi’nde tamamladı. İstanbul’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin
Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını
öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergiledi. Zeki Müren, Bursa’da
tamburi İzzet Gerçeker’den aldığı solfej ve usül dersleriyle musiki bilgileri
öğrenmeye başladı. 1949′da, Boğaziçi Lisesi’nde okurken Agopos Efendi (sinema
yönetmeni ve senaryo yazan Arşavir Alyanak’ın babası) ile udi Kirkor’dan aldığı
derslerle de musiki eğitimini sürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve
geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli’den çeşitli eserler meşk etti; Refik
Fersan’dan, Sadi Işılay’dan, Kadri Şençalar’dan yararlandı. 1950′de
sınavla İstanbul radyosu’na girdi. İstanbul radyosunda 1951′de, canlı olarak
yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi.
Bundan sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. Radyo
programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren
bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. Alışılmış
kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli
olarak üstünde tutmayı başardı.
Zeki Müren 600′ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı
Şükrü Tunar’ın “Bir muhabbet kuşu” güfteli şarkısıdır. Müren 1955′te “Manolyam”
adlı şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazandı.
Zeki Müren Türkiye’de en çok konser veren ses sanatçısıdır. Bir yılda
yüz konser verdiği dönemler olmuştur. Kendisine ‘sanat güneşi’ ünvanı
verilmiştir. Yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir. İki yüz
dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği “Zehretme hayatı
bana cânânım” mısraıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır.
“Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu” (suzinâk), “Manolyam”
(kürdilihicazkâr), “Bir demet yasemen” (nihavend), “Gözlerinin içine başka
hayal girmesin” (nihavend) güfteli şarkıları sık, sık okunan, en sevilen
şarkılarıdır. Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur. Unutulmaz Maksim
Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne
almıştır. Zeki Müren 1954′te Beklenen
Şarkı adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir ticari başarı kazanan
bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde
daha oynadı. 1955′te de Arena Tiyatrosu'nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı
oyunda da baş roldeki oyuncuydu. Ayrıca ‘Bıldırcın Yağmuru’ isimli bir şiir
kitabı da vardır.
Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı
yüzünden 1980′den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum’daki
evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir
Televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi
sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının
katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa’da
Emirsultan mezarlığındadır.
Vasiyetinde mirasının en büyük bölümünü MEHMETÇİK Vakfı’na bıraktı. www.zekimuren.net
(sitesinden alınmıştır.)
Comments
Post a Comment