EFES ANTİK KENT(Ancient City of EPHESUS)


EFES Antik Kent (Ancient City of Ephesus)
Ülkemizin toprakları üzerinde kurulmuş olan bir çok Antik kentler arasında bulunan ve Dünya’nın en önemli tarihi yerleşim yerlerden biri olarak kabul edilen Efes Antik kenti.
İzmir iline bağlı Selçuk ilçesi sınırları içersinde bulunuyor ve bütün dünyanın büyük ilgisini çekiyor,

Bu Antik kente şimdiye kadar yapılan kazılar neticesinde bulunan bulgular neticesinde, şehrin kuruluşu M.Ö 6000 yılı civarlarında Yunanlılar tarafından kurulduğu tespit edilmiştir ve üzerinde bir çok defalar değişik medeniyetler tarafından şehirler kurulup geliştirilmiş.
Bu Antik kentin tanıtımı her ne kadar yeterli düzeyde olmasa da, ayrıca ziyarete gelenler için bazı eksiklikleri olsa bile yıllardır bir çok ülkeden gelen ziyaretçilerin ve ülkemizde Tarihe meraklı yerli Turistlerin istilasına uğruyor ve uğramaya da devam edecektir,







                                                                            (Mermer yol)
Her ne kadar yeteri kadar kazı yapılmamış olsa bile yapılmış olan kazılar bile, (Bazı alanlara ise girilememesine rağmen) bu Antik kentin görkemi gözler önüne sunuyor.




                                                   (Celsus Kütüphanesi) 
Yamaç evler (Kentin ileri gelenlerinin oturdukları yerler) ise içi içe yaşamın ne güzel örneklerini sunan yerdir. Koruma altına alınmış olması buraların daha uzun zaman yaşamaya devam etmesine sebep olacak. 









Deniz kenarında bulunan ve buraya yakın olan Kuşadası limanı sayesinde deniz yoluyla gelen bir çok geminin de buraya ziyaretçi getirmesine neden oluyor, ayrıca bu Antik Kentin yakınlarında bulunan kabul edilen ve Hz. İsa’nın annesi olan Hz. Meryem Ana’nın yaşadığı kutsal yerinin de bulunması ve Hıristiyanlar için haç ziyareti olarak ziyaretçi sayısının artmasına neden oluyor.
Ayrıca bölgede birçok tarihi yerler mevcut olup yeterince ilgi görmüyorlar,
Selçuk ilçesinin hemen yanında yer alan Artemis tapınağı ise maalesef bilinmeyen nedenlerden dolayı şu anda yalnızca yeri bulunuyor.(Selçuk’taki müzede bir maketi mevcut)









                                                      Artemis heykellerinden bir kaçı.

Birde 7 uyuyanlar (Seven Sleepers) var, burası yeterli ilgiyi görmemiş olup ileriki zamanlarda burada da yeterli düzeyde kazılar yapılarak ziyaretçilerin gezmeleri daha detaylı gezmelerine neden olur.


                                                                 (Odeon:Şehir Meclisi)                                                                                    

                                                         (Büyük Tiyatro)
Bu antik kent eski çağlarda deniz kenarında olduğu ve yakından akan Küçük Menderes nehrinin getirdiği toplarlar nedeniyle zaman içersinde dolarak denizden uzaklaşmasına neden olmuştur.
Fotograflar tarafından çekilmiştir.



Efes Antik Kent Hakkında kısa bilgiler (Alıntı:)                                                                    Efes (Grekçe φεσος, Ephesos) Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü Selçuk ilçesinin 3 km uzağında bulunan, daha sonra önemli bir Roma kenti olan antik bir Yunan kentiydi. Klasik Yunan döneminde İyonya'nın oniki şehrinden biriydi. Kuruluşu Cilalı Taş Devri MÖ 6000 yıllarına dayanır.                                                                                                                                                 Neolitik Dönem Efes                                                                         1996 yılı içinde, Selçuk Aydın ve Efes yol üçgeninin yaklaşık 100m kadar güney batısında, mandalin bahçeleri arasında Derbent Çay'nın kıyısında Çukuriçi Höyük saptanmıştır. Arkeolog Adil Evren başkanlığında yapılan araştırma ve kazılar sonucu, bu höyükte taş ve bronz baltalar, iğneler, açkılı seramik parçaları, ağırşaklar, obsidien (volkanik cam) ve sileks (çakmak taşı), deniz kabukluları, öğütme ve perdah aletleri ele geçirilmiştir. Yapılan değerlendirmeler ışığında, Çukuriçi Höyük'te, Neolitik Dönemden Erken Bronz Çağına kadar bir yerleşimin ve yaşamın olduğu saptanmıştır. Aynı tür malzemeler, yine Selçuk, Kuşadası yolunun yaklaşık 8. km'de Arvalya Deresi'nin bitişiğinde Gül Hanım tarlasında Arvalya Höyük saptanmıştır. Çukuriçi ve Arvalya (Gül Hanım) höyüklerinde saptanan eserler ile, Efes'in yakın çevresinin tarihi böylece Neolitik Dönem'e kadar ulaşmaktadır.                                                                                                                                        Helenistik Dönemi Efes                                                                     MÖ 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti Efes, MÖ 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından MÖ 300 yıllarında kurulmuştur. Şehir Romadan özerk bir şekilde Apameia Kibotos şehri ile ortak para bastırmıştır. Bu şehirler klasik dönemdeki Küçük Asya'da çok parlak yarı özerk davranmaya başlamışlardı. Lysimakhos, kenti Miletli Hippodamos'un bulduğu "Izgara Plan"a göre yeniden kurar. Bu plana göre, kentteki bütün cadde ve sokaklar birbirini dik olarak keser.  
Roma Dönemi Efes                                                                       Hellenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes, Roma İmparatoru Augustus zamanında, Asya Eyaleti'nin başkenti olmuş ve nüfusu o dönem (MÖ 1.-2. yüzyıl) 200.000 kişiyi aşmıştır. Bu dönemde her yer mermerden yapılmış anıtsal yapılarla donatılır. MS 4. yüzyılda limanın dolmasıyla Efes'te ticaret geriler. İmparator Hadrian limanı birkaç kez temizletir. Liman kuzeyden gelen Marnas Çayı ve Küçük Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlarla dolar. Efes denizden uzaklaşır. 7. yüzyılda Araplar bu kıyılara saldırır. Bizans döneminde tekrar yer değiştiren ve ilk kez kurulduğu Selçuk'taki Ayasuluk Tepesi'ne gelen Efes, 1330 yılında Türkler tarafından alınır. Aydınoğulları'nın merkezi olan Ayasuluk, 16. yüzyıldan itibaren giderek küçülmeye başlamıştır. Günümüzde bölgede, 30.000 nüfuslu turistik Selçuk ilçesi bulunmaktadır.                                                                                                                                                   Efes ören yerinde, Hadrianus Tapınağı girişindeki frizde Efes'in 3 bin yıllık kuruluş efsanesi şu cümlelerle yer alır: Atina kralı Kodros'un cesur oğlu Androklos, Ege'nin karşı yakasını keşfetmek ister. Önce, Delfi kentindeki Apollon Tapınağı'nın kahinlerine danışır. Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos bu sözlerin anlamını düşünürken Ege'nin lacivert sularına yelken açar... Kaystros (Küçük Menderes) Nehri'nin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yabandomuzu, balığı kaparak kaçar. İşte kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler...                                                                                                                                               Doğu ile Batı arasında başlıca kapı durumunda olan Efes önemli bir liman kenti idi. Bu konumu Efes'in çağının en önemli politik ve ticaret merkezi olarak gelişmesini ve Roma Devrinde Asia eyaletinin başkenti olmasını sağlamıştır. Efes, antik çağdaki önemini yalnızca buna borçlu değildir. Anadolu'nun eski anatanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültürünün en büyük tapınağı da Efes'te yer alır.                                                                                                                                     MÖ 6. yüzyılda bilim, sanat ve kültürde Milet ile birlikte en ön sırada yer alan Efes, bilge Herakleitos, rüya tabircisi Artemidoros, şair Callinos ve Hipponaks, gramer bilgini Zenodotos, hekim Soranos ve Rufus gibi ünlü kişileri yetiştirmiştir.                                                                                              
Mimari eserler                                                                                 Efes, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları yaklaşık 8 kilometrelik geniş bir alana yayılır. Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgedeki harabeler yılda ortalama 1,5 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Tümüyle mermerden yapılmış ilk kent olan Efes'teki başlıca yapılar ve eserler aşağıda açıklanmıştır:                                                                                                                         ArtemisTapınağı                                                                                                             Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı, antik dünyanın mermerden inşa edilmiş ilk tapınağı olup temelleri milattan önce 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis'e ithafen Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlanmış ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmişti. Büyüklüğü 130 x 68 metre ve ön cephesi diğer Artemis (Ana Tanrıça) tapınakları gibi batıya dönüktü. Tapınak hem bir pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyordu. Artemis Tapınağı MÖ 21 Temmuz 356'da adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakıldı. Aynı gece Büyük İskender doğmuştur. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat reddedilmiştir. Tapınaktan günümüze sadece birkaç mermer blok kalmıştır.                                                                                                                                                      Artemis Tapınağı ile ilgili kazı çalışmaları 1863 yılında British Museum'un katkılarıyla Arkeoloji uzmanı John Turtle Wood tarafından başlatılımış ve 1869 yılında, 6 metre derinlikte, Artemis Tapınağının temellerine ulaşılmıştır.
Bugün Artemis Tapınağı'nın yerinde yıkılmış kolonlardan oluşturulmuş bir sütun haricinde hiçbir şey yoktur.
Artemis Tapınağı modeli, Miniatürk İstanbul
Celsus Kütüphanesi                                                                                                            Roma dönemi yapılarının en güzellerinden birisi olan yapı hem kütüphane, hem de mezar anıtı görevini üstlenmiştir. M.S.106 yılında Efes valisi olan Celsus ölünce, oğlu kütüphaneyi babasının adına mezar anıtı olarak yaptırmıştır. Celsus'un lahdi kütüphanenin batı duvarı altındadır. Cephesi 1970-1980 yılları arasında restore edilmiştir. Kütüphanede kitap ruloları, duvarlardaki nişlerde saklanıyordu.                                                                                                                                            Meryem Ana Evi                                                                                                     Bülbüldağı'nda İsa'nın annesi Meryem'in son yıllarını St. John ile birlikte geçirdiğine inanılan kilisedir.Hıristiyanlar için hac yeridir ve bazı papalar tarafından da ziyaret edilmiştir. Meryem'in burada ölü mezarının da Bülbüldağı'nda olduğu düşünülmesine karşın Kitab-ı Mukaddes'de anlatıldığı gibi Meryem'in mezarı dönemin selefkosunda bugünün Silifke'sinde olduğu inanılmaktadır.                                                                                                                                                       Yedi Uyurlar (Ashab-ı Kehf)                                                                                       Bizans döneminde mezar kilisesi haline getirilmiş olan bu yer, Geç Roma imparatorlarından Decius zamanında putperestlerin zulmünden kaçan yedi Hristiyan gencin Panayır Dağı eteklerinde sığındıkları rivayet edilen mağara olduğuna inanılır. Dünya üzerinde ilgili mağaranın kendi sınırları içinde olduğunu iddia eden 33 kent olmasına karşın Hristiyan kaynaklarının çoğuna göre kent hristiyanlarca kutsal sayılan Efes'tir. Türkiye'de Yedi Uyurlar mağarası olarak en çok bilinen ve ziyaret edilen mağara ise dönemin önemli bir merkezi ve St. Paul'ün doğum yeri olan Tarsus'takidir. Eski ismi Arap kaynaklarında Efsus şeklinde geçen Afşin de bilim adamlarından oluşan bir heyete hazırlattığı rapor ve yerel mahkemede açtıkları keşif davası ile iddiasını arttırmıştır. Türkiye'deki diğer Ashab-ı Kehf ise Lice'dedir.                                                                                                         Efes'teki bu mağaranın üstüne bir kilise yapılmış hali 1927-1928 yılları arasındaki bir kazıda ortaya çıkarılmış, kazı sonucunda 5 ve 6. yüzyıla ait olan mezarlar da bulunmuştur. Yedi Uyurlar'a ithaf edilmiş yazıtlar hem mezarlarda hem de kilise duvarlarında bulunmaktadır.
Diğer yapılar                                                                                                               Hadrian Tapınağı:                                                                                                                         İmparator Hadrianus adına, anıt tapınak olarak inşa ettirilmiştir. Korinth düzenlidir ve frizlerinde Efes'in kuruluş efsanesi işlenmiştir. 20 milyon TL ve 20 YTL banknotlarının arka yüzünde Celsus Kütüphanesi ile birlikte bu tapınağın resmi kullanılmıştır.                                                                      Domitian Tapınağı:                                                                                                                                 Şehirdeki en büyük yapılardan biri olduğu düşünülen İmparator Domitianus adına yapılmış olan tapınak Traianus Çeşmesi'nin karşısında yer almaktadır. Günümüze yalnızca temelleri ulaşmış olan tapınağın yanlarında sütunların bulundu­ğu belirlenmiştir. Domitianus'un heykelinden kalanlar ise baş ve bir kol kısımlarıdır.                                                                                                                               Serapis Tapınağı::                                                                                                                               Efes'in en ilginç yapılarından biri olan Serapis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi'nin hemen arkasındadır. Hıristiyanlık döneminde kiliseye dönüştürülen tapınağın Mısırlılarca yapıldı­ğı düşünülmektedir. Türkiye'deki Serapis Tapınağı olarak Hıristiyanlık‘taki Yedi Kilise arasında olması sebebi ile Bergama'daki diğer tapınak daha çok tanınmaktadır.                                                                     Meryem Kilisesi:                                                                                                                                   431 Konsül Toplantısı'nın yapıldığı yer olan Meryem Kilisesi (Konsül Kilisesi), Meryem adına inşa edilmiş ilk kilisedir. Liman Hamamı'nın kuzeyinde yer almaktadır. Hıristiyanlık dinindeki ilk Yedi Kilise arasındadır.                                                                                                                                     St. Jean Bazilikası                                                                                                                            Bizans İmparatoru Büyük Iustinianus tarafından yaptırılan ve o dönemin en büyük yapılarından bir olan 6 kubbeli bazilikanın merkezi kısmında, altta, İsa'nın en sevdiği havarisi St. Jean (Yuhanna)'nın mezarının bulunduğu iddia edilmektedir ancak henüz herhangi bir bulguya rastlanamamıştır. Burada St. Jean adına dikilmiş anıt da bulunmaktadır. Hıristiyanlar için çok önemli kabul edilen bu kilise Ayasuluk Kalesi'nde yer almaktadır ve kuzeyinde hazine binası ve vaftizhane vardır.                            Yukarı Agora ve Bazilika:                                                                                                               İmparator Augustus tarafından inşa ettirilmiş, resmi toplantıların ve borsa işlemlerinin yapıldığı yerdir. Odeion'un önündedir.                                                                                                            Oktagon:                                                                                                                                  Kleopatra'nın kız kardeşine ait anıtsal bir mezardır.                                                                             Odeon:                                                                                                                                              Efes'in iki meclisli bir yönetimi vardı. Bunlardan biri olan Danışma Meclisi toplantıları zamanında üzeri kapalı olan bu yapıda yapılmış ve konserler verilmiştir. 1.400 kişilik kapasiteye sahiptir. Bu nedenle yapı "Bouleterion" olarak da adlandırılır.                                                                            Prytaneion (Belediye Sarayı):                                                                                                                 Prytan kentin belediye başkanı gibi görev yapardı. En büyük görevi kalın sütunları bulunan bu yapının içindeki kentin ölümsüzlüğünü simgeleyen kent ateşinin sönmemesini sağlamaktı. Prytan, Kent Tanrıçası Hestia adına bu görevi üstlenmişti. Salonun çevresinde tanrı ve imparator heykelleri sıralanmıştı. Efes müzesindeki Artemis heykelleri burada bulunmuş ve daha sonra müzeye getirilmiştir. Yanındaki yapılar kentin resmi misafirlerine ayrılmıştı.                                                       Mermer Cadde:                                                                                                                              Kütüphane meydanından tiyatroya kadar uzanan caddedir.                                                                   Domitianus Meydanı:                                                                                                                      Domitianus Tapığınağı'nın kuzeyinde yer alan meydanın doğusunda Pollio Çeşmesi ve hastane olduğu düşünülen bir yapı, kuzeyinde cadde üzerinde de Memnius Anıtı yer alır.                                  Magnesia Kapısı (Üst Kapı) ve Doğu Gymnasiumu:                                                                       Efes'in iki girişi vardır. Bunlardan biri kentin çevresindeki sur duvarlarının doğu kapısı olan, Meryemana Evi Yolu üzerindeki Magnesia Kapısı'dır. Doğu Gymnasiumu, Panayır Dağı eteğindeki Magnesia Kapısı'nın hemen yanındadır. Gymnasion, Roma Çağı'nın okuludur.                                       Herakles Kapısı:                                                                                                                               Roma Çağı sonlarında yaptırılmış olan bu kapı Kuretler Caddesi'ni yaya yolu haline getirmiştir. Ön cephesindeki Kuvvet Tanrısı Herakles kabartmaları dolayısıyla bu ismi almıştır.                                    Mazeus Mithridates (Agora Güney) Kapısı:                                                                         Kütüphaneden önce, İmparator Augustus zamanında inşa edilmiştir. Kapıdan Ticaret Agorası'na (Aşağı Agora) geçilir.                                                                                                                      Anıtsal Çeşme:                                                                                                                           Odeion'un önündeki meydan kentin "Devlet Agorası" (Yukarı Agora)'dır. Tam ortasında Mısır tanrıları tapınağı (İsis) bulunuyordu. MÖ 80 yıllarında Laecanus Bassus tarafından yaptırılan Anıtsal Çeşme, Devlet Agorası'nın güneybatı köşesinde yer alır. Buradan Domitian Meydanı'na ve bu meydan etrafında kümelenmiş bulunan Pollio Çeşmesi, Domitian Tapınağı, Memmius Anıtı ve Herakles Kapısı gibi yapılara ulaşılır.                                                                                                                                                            Traianus Çeşmesi:                                                                                                                                 Cadde üzerindeki iki katlı anıtlardan biridir. Ortada duran İmparator Trainus'un heykelinin ayağı altında görülen küre dünyayı simgeler.                                                                                                                            Heroon:                                                                                                                                            Efes'in efsanevi kurucusu Androklos adına yaptırılmış bir çeşme yapısıdır. Ön kısmı Bizans döneminde değiştirilmiştir.                                                                                                                       Yamaç Evler:                                                                                                                                          Teraslar üzerine inşa edilmiş olan çok katlı evlerde kentin zenginleri oturuyordu. Peristilli ev tipinin en güzelleri olan bu evler modern evlerin konforunda idi. Duvarlar mermer kaplama ve fresklerle, taban ise mozaiklerle kaplıdır. Evlerin hepsinde kalorifer sistemi ve hamam bulunmaktadır.                                                                                                                                        Büyük Tiyatro:                                                                                                                                    Mermer Cadde'nin sonunda bulunan yapı, 24.000 kişilik kapasiteyle antik dünyanın en büyük açık hava tiyatrosudur. Çok süslü ve üç katlı sahne binası tamamen yıkılmıştır. Oturma basamakları üç bölümlüdür. Tiyatro, St. Paul'ün vaazlarına mekân olmuştur.                                                                   Saray Yapısı, Stadyum Caddesi, Stadyum ve Gymnasium:                                                           Bizans sarayı ve caddenin bir bölümü restore edilmiştir. At nalı biçimindeki Stadyum, antik devirde sportif oyunların ve yarışmaların yapıldığı yerdir. Geç Roma döneminde gladyatör oyunları da yapılmıştır. Stadyumun yanındaki Vedius Gymnasiumu ise hamam-okul kompleksidir. Vedius Gymnasiumu kentin kuzey ucunda, Bizans dönemi surlarının hemen yanında yer almaktadır.             Tiyatro Gymnasiumu:                                                                                                                              Hem okul, hem de hamam işlevine sahip büyük yapının avlu kısmı açıktadır. Burada tiyatroya ait mermer parçalar restorasyon amacıyla sıralanmıştır. Agora: 110 x 110 metre boyutlarında ortası açık, çevresi portikler ve dükkânlarla çevrili bir alandır. Agora, kentin ticari ve kültürel merkeziydi. Agora Mermer Cadde'nin başlangıç noktasıdır.                                                                                            Hamam ve Umumi Tuvalet:                                                                                                        Romalıların en önemli sosyal yapılarındandır. Soğuk, ılık ve sıcak kısımlar vardır. Bizans döneminde tamir görmüştür. Ortasında havuz olan umumi tuvalet yapısı, aynı zamanda toplanma yeri olarak da kullanılmıştır.                                                                                                                                        Liman Caddesi:                                                                                                                                 Büyük Tiyatro'dan, bugün tamamen dolmuş olan Antik Liman'a uzanan, iki yanı sütunlu ve mermer döşeli Liman Caddesi (Arcadiane Caddesi), Efes'in en uzun caddesidir. 600 metre uzunluktaki cadde üzerine kentin Hıristiyanlık döneminde anıtlar yapılmıştır. Her birinde havarilerden birinin heykeli olan dört sütunlu Dört Havari Anıtı, caddenin hemen hemen ortasındadır.                                     Liman Gymnasiumu ve Liman Hamamı:                                                                                     Liman Caddesi'nin sonundaki büyük yapılar grubudur. Bir bölümü kazılmıştır.                                   St. John Kalesi::                                                                                                                                        Kale içinde cam ve su sarnıçları vardır. Efes civarındaki en yüksek noktadır. Ayrıca bu kilisenin bulunduğu tepe, Efes Antik Kenti'nin ilk yerleşim bölgesidir.    
                                                                                                                                                               Bilgiler: Vikipedi.org sitesinden alınmıştır.

Comments

  1. Alakanız için çok teşekkür eder, sizede başarılar dilerim.
    Önder Yolbakan

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog

BALİNA ASKERİ PLAJI KIBRIS

SÜLEYMANPAŞA KÖŞKÜ (KIBRIS-GİRNE)

SAKAR GEÇİTİ – MUĞLA